Botoks, Dolgu Uygulamaları

Botoks mu Yaptırmalı, Dolgu mu?

Yaşımız ilerliyor. Aynaya her baktığımızda bunu görebiliyoruz. İçimizde belki yirmi yaşında hissediyoruz ama aynada görünen başka bir hikâye anlatıyor. İlerleryen yaşla, genetik özellik, sigara ve alkol, yorgunluk, çevresel faktörlerle birlikte cildimizdeki yaşlanma süreci durmaksızın ilerler. Bunu sonucu cilt altı elastin ve kolajen miktarındaki azalmayı tetikler ve yüz giderek dolgunluğunu, sıkılığını kaybetmeye başlar.

Daha genç ve daha canlı bir cilde sahip olmak isteyen pek çok kişi, botox ve dermal dolgu maddelerinden haberdarlar, ancak bu tedavilerin ne olduğu ve iyi bir cilt için nasıl kombine edilebileceği hakkında tam olarak bilgi sahibi değiller.

Bu uygulamaların her ikisi de enjeksiyon yöntemi ile gerçekleştirilir, invaziv değildir. Ameliyattan farklı olarak, botox, dermal dolgu maddeleriyle kombine edilerek genel anestezi uygulanmadan birkaç dakika içinde yapılabilir. Eğer cilt çok hassassa lokal bir anestesik kremle de uygulama yapmak mümkündür.

Botox ve Dermal Dolgu Kombine Uygulaması Etkili Sonuçlar Verebilir
Botox ve dermal dolgu maddeleri çok farklı tipte enjektabllardır; Ancak birbirlerini oldukça iyi tamamlarlar. Pek çok kişinin sonuçlardan memnun kalması sebebiyle botoks ve dermal dolgu maddelerinin kombine uygulamaları gün geçtikçe artmaktadır.

Botox, kırışıklıkların görünümünü hafifletmek için kullanılır. Botulinum toksininden üretilir ve enjeksiyon yoluyla uygulanır. Botox içindeki nörotoksinler uygulanan alandaki kasların hareketini kısıtlar. Kırışıklıkların altındaki kasların hareketinin engellenmesiyle cilt gençleşir daha parlak bir görünüm elde edilir.

Kırışıklıklar henüz yüzeysel ve derin değilse botox ilk seçenek olarak değerlendirilebilir. Botox alın kırışıklıkları ve göz çevresindeki kaz ayakları için idealdir. Uygulama sonraki ilk etkiler 48 saat içinde gözlemlenebilir ve 3-4 ay etkilidir.

Dermal dolgu maddeleri de yüz, boyun ve dekolte bölgesindeki kırışıklıklar için kullanılır. Botox kas içine enjekte edilirken; dolgu maddeleri dokuya enjekte edilir. Dolgunun farklı kullanım alanları da vardır. Bunlardan bazıları; akne çukurlarını doldurmak, ince dudakları ve cildin hacmini kaybetmiş bölgelerini dolgunlaştırmak olarak sayılabilir. Cilt zaman içerisinde gerginliğini ve hacmini kaybederek, çizgiler, kırışıklıklar, sarkma ve çökmeler meydana gelmeye başlar. Dermal dolgu maddeleri cilde kaybettiği taze ve dinamik görünümü geri verir. Dermal dolgu maddelerinin etkisi uygulamanın hemen sonrasında görülebilir ve bir yıla kadar sürer.

Kombine Uygulama Ne Gibi Faydalar Sağlar?
Botox ve hyalüronik asiti kombine şekilde uygulamak, cildin farklı tipteki kırışıklıklarına etki etmesi sebebiyle faydalıdır. Botox, kaş çatma vb gibi tekrarlanan yüz hareketlerinden kaynaklanan dinamik kırışıklıklarda etkili iken; hyalüronik asit maddeleri, yüz hareketsiz haldeyken bile görülebilen statik kırışıklıklarda etkilidir. Dermal dolgu maddeleri cilde kaybettiği hacmi geri kazandırır, yüz konturunu şekillendirir, yüze daha genç ve taze bir görünüm verir.

Botox ve dermal dolgu maddeleriyle birlikte uygulandığında kişi her iki tedavinin de etkisini görebilecektir. Kombine uygulama kırışıklıklarının görünümünü azaltmak ve aynı zamanda yüze ve boyun bölgesine dolgunluk kazandırmak isteyen kişiler için idealdir. Botox ve hyalüronik asit işlemini birlikte uygulamak, aynı anda yüzün birçok bölgesine etki edebilmeyi sağlar. Botoks genellikle göz ve alın çevresinde kullanılırken, dermal dolgu maddeleri genellikle yüzün orta ve alt bölgelerinde kullanılır.

Etki Etme Süresini Uzatabilir Mi?
Botox ve dermal dolgu maddelerinin birlikte kullanılması uygulamanın etkisini de uzatabilir. Birçok dolgu maddesindeki hyalüronik asit, yüzün hareketli (ağız çevresi gibi) bölgelerinde daha hızlı parçalanma eğilimi gösterir. Kas hareketini kısıtlamak için ilk olarak Botox’u kullanmak bu durumda faydalı olabilir, böylece hiyalüronik asitin daha uzun süre etkili olması sağlanabilir.

Kişinin seçtiği tedaviden bağımsız olarak, uygulama sonrası uyulması önerilen talimatları dikkate alarak cildine gereken önemi gösterirse uygulamaların etkileri daha uzun süre devam edebilir. Bunlardan bazıları; bol su tüketimi, yakıcı güneş ışınlarına maruz kalmamak, düzenli güneş koruyucu kullanmak olarak sayılabilir. Elbette sonuçlar, kişilerin yaşam tarzına ve cilt bakım rutinlerine bağlı olarak değişebilir.

Hissedilenden daha yaşlı görünen bir yüz, bu iki uygulamanın birlikte kullanılmasıyla daha genç, dinamik ve taze bir görünüme kavuşabilir ve yıllara meydan okutacak sonuçları kişiye verebilir. Elbette yaşlanmak engellenemez ancak yaşlı görünmek artık bir kader olmaktan çıkabilir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir