Cilt Bakımı, OxyGeneo - GeneO+

OxyGeneo Yüz Bakımı

OxyGeneo  3’ü bir arada bakım uygulaması, optimal düzeyde temizlik ve cildin ölü hücrelerden arındırılması sağlar. Yüz bakımında cildinizi yeniden canlandırmak (revitalizasyon) ve cilt renginizi daha homojen bir hale getirmek için vücudun kendi doğal mekanizmalarını kullanan bir konsepttir. İlhamını, cilde oksijen sağladığı bilinen doğal kaplıcalardan almıştır. Bu etkiyi taklit ederek bakım yapılan bölgelere oksijen gönderen bir tepki oluşumunu tetikler.

Nasıl Etki Eder?    

Capsugen başlıkları sodyum bikarbonat ve sitrik asitten oluşmaktadır. Capsugen’in etkileşime girdiği jel ise doğal etken maddeler içermektedir.

OxyGeneo etkisini, Capsugen ve zengin içerikli besleyici jel deri yüzeyinde bir araya geldiğinde gösterir.  Capsugen ve jel arasındaki reaksiyon karbondioksit, CO2 üretir: deri yüzeyinde sayısız CO2 baloncuklarının oluşmasını ve hafifçe patlayıp dağılmasını sağlar.

  • OxyGeneo aplikatörü, jelden CO2 baloncuklarının çözünüp açığa çıkmasını ve epidermise difüze olmasını sağlar.
    • C02‘den zengin bu ortam BOHR ETKİSİ adı verilen fizyolojik bir yanıtın ortaya çıkmasını sağlar, bu da dokularda oksijen artışına neden olur.
    • Kan akımı artar,
    • Etkilenen alanda oksijen, 02  yönünden zengin kan akımı oluşur
    • Hücresel metabolizma yükselir.

Sonuç olarak deri dokusu, arınmış ve beslenmiştir, aynı zamanda da dengelenmiş ve ışıltılıdır. OxyGeneo uygulamaları yüz, boyun, dekolte ve eller için uygundur. 2 tür uygulama yapmak  mümkündür.

  • NeoRevive – Cilt rejuvenasyonu (gençleştirme)
  • NeoBright  – Cilt tonunun dengelenmesi 

Deri Rejuvenasyonu Uygulaması

Amaçları;

  • Gerginleştirme ve sıkılaştırma
  • Nemlendirme ve besleme
  • Matlaşmış deriyi canlandırma
  • İnce çizgi ve kırışıklıkların görünümünü hafifletme

Neorevıve – Etken Maddeler

Retinol: Bir A vitamini bileşiğidir, etkili bir antioksidandır; hücre bölünmesini ve yenilenmesini artırarak düzenleyici bir etki gösterir.

Hyaluronik asit: Hidrasyonu artırır ve nem kaybını önler, deride esneklik sağlar.

Riboz: Hücre düzeyinde enerji verici şeker esaslı bir moleküldür, kırışıklık karşıtıdır.

Punica Granatum Çekirdeği Yağı: Nar özü içeren bir bileşendir, enflamasyonu azaltan ve derinin daha fazla hasar görmesini engelleyen bir özelliğe sahip olduğu bilinmektedir. Nar ekstresi içeren bir peel’in kolajen yıkımını engelleyici bir etkisi vardır.

Rosa Canina Meyvesi Yağı: Antioksidan özellikleri olan iyi bir yumuşatıcıdır.

Palmitoyl Tripeptide-5 (ve) Gliserin: Kollajen sentezini stimüle eder, deriyi sıkılaştırır, deri yaşlanmasına neden olan Matriks Metalloproteinaz (MMP) enziminin etkisini baskılar.

Tokoferil asetat: Foto yaşlanma karşıtı etkiye sahiptir.

Askorbil palmitat: Etkin bir antioksidan olan C vitamininin asidik olmayan ve kararlı bir formudur.

Cilt Tonunu Dengeleyen Uygulama

  • Deride oluşan renk farklılıklarını minimize etmeye yardımcıdır.
  • Deri pigmentasyonundan kaynaklanan görünümü gidermeye yardımcıdır.
  • Güneş hasarından kaynaklanan görünümü hafifletmeye yardımcıdır.

Neobrıght – Etken Maddeler

Kojik asit: Melanin üretimini etkin bir biçimde baskılar.

Azelaik asit: Akne tedavisi ve hiperpigmentasyonda etkilidir.

Hyaluronik asit: Hidrasyonu artırır ve nem kaybını önler, deride esneklik sağlar.

Retinol: Bir A vitamini bileşiğidir, etkili bir antioksidandır; hücre bölünmesini ve yenilenmesini artırarak düzenleyici bir etki gösterir.

Rosa Canina Meyvesi Yağı: Antioksidan özellikleri olan iyi bir yumuşatıcıdır.

Tokoferil asetat: Foto yaşlanma karşıtı etkiye sahiptir.

Magnezyum askorbil fosfat: C vitamininin stabil bir formu ve etkili bir antioksidandır. C vitamininin bu formu aynı zamanda derinin nem düzeyini artırır, esnekliğini düzenler. 

Kimlere uygulama yapılmaz

  • Hamilelik veya emzirme
  • Uygulamanın yapılacağı alanda uçuk, egzama, döküntü deri hassasiyeti, şişme, yanık, yara, aktif akne rozase, dermatit, psoriasis, veya aktif Herpes Simplex olması.
  • Eşlik eden ciddi hastalıklar: Kontrol edilemeyen diyabet, sinir sistemi, kardiyak hastalıklar ve kanser. Bu tür durumlarda tedaviyi yürüten hekime danışılmalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir